
MEHDİYETİN İNŞA EDECEĞİ MEDENİYET : MALİKİYET VE SERBESTİYET
Muhtelif yollarla gelen ehadis-i şerifelerin sayısı yüze varan haberlerinden ve muhakkik ulemanın Kur’an-ı Kerim’den istihraç ettikleri işaretlerinden anlıyoruz ki Batı ve Avrupa me-deniyetinin sahip olduğu özellikler “ahirzamanın” ve “kıyametin” bütün küçük ve büyük alametlerini kendinde toplamış ve bu yüzyılın çarşısında ortaya dökmüştür.
İnsanlık hem lisan-ı hal ile hem de 21. Yüzyılın başından beri her türlü sosyal ve siyasal vasıtalarla ve ağır bedeller ödemeyi de göze alarak bu Deccaliyet Uygarlığına her şekilde isyan etmekte ve bunu artık istememektedir.
Müslümanlara esaret kaydı vurmaktan başka bir şey getirmeyen Batıcılık ve Avrupacılık kaynaklı aşılamalar, aldatmacalar da artık işe yaramamaktadır. Ne demokrasi ne özgürlük yalanları artık Müslümanları kandırmakta işe yaramadığı gibi; Müslüman toplumların başına bela ettikleri rejimler, sistemler sallanmaktadır.
Yüzyıllık esaretin getirdiği atalet ve hantallık parçalanmakta, yüzyıllık “Deccal Yalanları”nın sebeb olduğu aldatılmışlık ve aldanmışlık bulutları dağılmakta ve yüz yıldır uyutulan dev, devasa homurtularla uyanmaktadır. Fas’tan Hindistan’a bütün haşmetiyle İslam Dünyası yekvücut bir beden olarak ayağa kalkmakta şimdi meydanlarda yüz yıldır kaybettiği başını aramaktadır.
İttihad-ı İslam’ın manevi ve ruhi planda altyapısı hazır vaziyette, üstüne Hilafet-i Muhammediye’yi inşa edecek kutlu sahibini aramaktadır. “Melhame-i Kübra” günden güne büyümekte ve Alem-i İslam hem fıtrat lisanıyla, hem ihtiyaç lisanıyla sahibini ve başkumandanını zamanın ve kainatın Yaratıcısından istemektedir.
Kur’an ve Şeriat, medeniyet-i hazırayı reddedip kendi medeniyet-i fazılasını kurmaya hazırlanmaktadır. Evet İslam’ın getireceği medeniyet israf ve tüketimi değil beşerin maddi ve manevi ihtiyaçlarını bulacağı bir medeniyettir.
İslam’ın getireceği medeniyet geçmişte köleliği ve esirliği parçaladığı gibi bu ahir zamanda ecirliği (yani ücretliliği) yani kapitalizmi parçalayacaktır.
Bilim ve teknoloji aklı ve bedeni öğüten, kalbi ve ruhu öldüren, havayı, suyu, toprağı hulasa arzı ve semavatı kirleten, insanları alet-edevata kul-köle eyleyen bir dalalet ve küfran vasıtası olmaktan çıkıp, insanı kainatla barıştıran, kemalata kanatlandırıp uçuran ve insanlığın ufkuna peygamberlerin aleyhimüsselam mucizeleri ile koyduğu harikulade hedeflere ve şükür hudutlarına ulaştıran maddi ve manevi marifetullah medeniyetinin vasıtaları olacaktır.
Böylesi parlak ve harikulade bir medeniyetin ahir zaman inşacıları ve banileri ise hadislerin haberiyle Kur’an’ın da işaretiyle Hazret-i Mehdi, Hazret-i İsa ve onun etrafında şahs-ı manevi olarak insanlığa rehber olarak oluşan MEHDİYETTİR.
Hazreti Üstadımız Bediüzzaman Said Nursi (RA) “Ecirlik” döneminin şer cihetinden alem-i İslamdaki zirvesi olan Süfyaniyetin ve beşeriyet alemindeki şer zirvesi olan Deccaliyetin dört aşamalı plan ve programına karşı, zamanının müceddidi ve müçtehidi olarak üç aşamalı “Mehdiyet Programını” başlatmıştı.
Bu üç aşamalı program da kendi içinde –kendine mahsus şartlar ve uygulama fıkhıyla beraber- ikişer dönemi ile altı dönemdir. Müçtehidlik, Müceddidlik, Hakimiyet, Mehdiyet, Mürşidlik ve Kutbiyet görevi ve ünvanıyla tebarüz edecek bu altı dönem bir sistem ve dünya düzeni olarak “Malikiyet ve Serbestiyet” adıyla beşeriyetin son dönemi ve edvar-ı hamsenin beşincisi ve sonuncusu olarak Risale-i Nur’da tesmiye edilmiştir.
Risale-i Nur’un birinci aşaması kendi içinde “müçtehid ve müceddid” manasına uygun olan bir keyfiyetle inşa ve tatbik edilmiştir.
Risale-i Nur’un ikinci aşaması kendi içinde “Hakim ve Mehdi” manasına uygun olan bir keyfiyetle inşa ve tatbik edilmektedir ki kanaatimize göre el’an ikinci devrenin “Hakimiyet” aşamasındayız.
Risale-i Nur’un üçüncü aşaması ise kendi içinde “Mürşid ve Kutb-u Azam” manasına uygun olan bir keyfiyetle inşa edilecektir. Allahu A’lem bissavab.
İşte bu üç aşamalı Risale-i Nur devreleri, insanlığın “Ecirlik” dönemini de yer yer tamirle, yer yer kesip atarak en büyük meyvesi olan Süfyaniyeti ve Deccaliyeti bitirip, -kış içinde ki bir saatlik yaz misali- yeni bir dünya düzeni ve Mehdiyet medeniyeti olarak “Malikiyet ve Serbestiyet” dönemini intaç edecektir.
Ahirzaman medeniyetini inşa edecek MEHDİYETİN ŞAHS-I MANEVİSİNİ teşkil eden KUDSİLER ORDUSUNUN evsafını nasip olursa bir başka dosya konusu olarak tayin edip noktayı koyalım.
Mehdiyet ve medeniyet konusunda yazılmış geniş kapsamlı bir yazı dizisi olmuş. Elinize sağlık.